Biyografi Kategorileri |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Sokullu Mehmet Paşa
1505-1579
Sadrazam
Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı Donanmasının Kaptan-ı Deryalığı ve gene Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murat devirlerinde toplam 14 yıl, 3 ay, 17 gün Osmanlı Devleti'nın sadrazamlığını yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır. Kanuni Sultan Süleyman'ın son vezir-i azamı olmuştur. Hem Osmanlı İmparatorluğu'nun zirvede bulunduğu dönemi simgelemesi itibariyle hem de icraatları, projeleri ve kişiliği nedenleriyle en büyük Osmanlı sadrazamlarından biri kabul edilir. İki metreyi aşan boyu ile aynı zamanda en uzun boylu Osmanlı sadrazamı idi.
Sadrazamlıktan Önceki Hayatı
1505 yılında Bosna'nın Sokoloviçi (Slav dillerinde 'şahin' demektir) kasabasında doğmuştur. Bu nedenle Balkan halkları arasında Mehmet Paşa Sokoloviç olarak anılır. 1519 yılında Devşirme sistemi ile çocuk yaşta Edirne Sarayına getirilmiş, Mehmet adı verilerek Türk ve Müslüman kültürü ile yetiştirilmiştir. Ardından İstanbul'a gönderildi. Topkapı Sarayı'nın Enderun Bölümünde çeşitli görevlerde bulundu. 1541'de Kapıcıbaşılığa yükseldi. 1546'da saray hizmetlerinde başarılı olanların dış göreve atanmaları yolundaki gelenek uyarınca Kaptan-ı Derya lığa getirildi. Görevde iken Trablusgarp Seferi'ne katıldı, İstanbul Tersanesini genişletti ve yeniledi. 1549'da vezirliğe yükselerek Rumeli Beylerbeyliğine atandı.
Avusturya ile 1547'de imzalanan barış antlaşmasının bozulması üzerine Sokollu Mehmet Paşa 1551'de Erdel üzerinde yapılacak seferin komutanlığına getirildi. 80.000 kişilik orduyla Erdel'e giren Sokollu Mehmet Paşa önemli kaleleri aldı, ama Temeşvar Kuşatmasında başarılı olamayarak geri çekildi. Temeşvar 1552'de, Macaristan serdarlığına atlan Kara Ahmet Paşa ile alınabildi.
Kanuni Sultan Süleyman 1553'te Sokollu Mehmet Paşa'yı Rumeli askerlerinin başında Anadolu'ya gönderdi. Aynı yıl başlayan Nahçıvan Seferinde Sokullu komutasındaki Rumeli askerleri büyük başarı gösterdiler. Sefer dönüşünde Sokullu üçüncü kez vezirliğe yükselerek kubbealtı vezirleri arasına katıldı. Sokollu Mehmed Paşa, Kanuni'nin oğulları arasındaki mücadeleler sırasında da hep Selim'in yanında oldu. Nitekim taht mücadelesini Selim kazandı. Semiz Ali Paşa'nın sadrazamlığa yükselmesiyle ikinci vezir olan Sokullu, onun 1565'de ölmesiyle sadrazamlığa getirildi. Yaşı hayli ilerlemiş olan Kanuni çok güvendiği Sokullu'ya geniş yetkiler vermişti. 1561'de üçüncü vezir iken Kanuni Sultan Süleyman'ın torunu ve Sultan II. Selim'in kızı Esmehan Sultan ile evlendi.
Sadrazamlık Dönemi
Bu tarihten ölümüne kadarki 15 yıl boyunca Osmanlı devletinin idaresini fiilen elinde tuttu. Kanuni Sultan Süleyman'ın son seferi olan Zigetvar kalesi fethini, padişah öldükten sonra o idare etti. Kanuni Sultan Süleyman'ın ölümünü askerden II. Selim geliceye kadar saklayarak onu tahta çıkarmayı başardı. II. Selim döneminde sürekli sadrazamlıkta kaldı ve devlet işlerini idare etti. Sokullu 1568'de Avusturya ile 8 yıl süren bir barış antlaşması imzaladıktan sonra doğuya yöneldi. Amacı Osmanlı egemenliğini Asya'da ve doğu denizlerinde de güçlendirmekti. Portekiz'in Hint Okyanusu'ndaki artan etkiniğine karşın Kızıldeniz, Umman Denizi ve Basra Körfezi'ndeki Osmanlı gemilerinin sayılarını attırdı. Hindistan ve Endonezya ile iyi ilişkiler kurmaya çalıştı. Sokollu ayrıca Tunus'u Osmanlı himayesi altına sokarak,Kuzey Afrika'yı da denetlemek istiyordu. Ama Piyale Paşa ve Lala Mustafa Paşa gibi karşıtların etkisiyle Divan 1570'de Kıbrıs'ın alınması kararını aldı. Sokullu Venediğe karşı böyle bir savaşın Avrupa'yı kendilerine karşı birleştireceği görüşündeydi. Ama Lala Mustafa Paşa Divan'a uyarak 1571'de Kıbrıs'a1 çıktı. Haçlı Donanması'nın misillemesinde Osmanlı donanması İnebahtı'da yenildi. Alınan ağır yenilgi karşısında Osmanlılara gelen bir Venedik elçisine "Biz sizden Kıbrıs'ı alarak kolunuzu kestik, siz ise donanmamızı yenmekle yalnızca sakalımızı kestiniz; unutmayın ki, kol bir daha yerine gelmez, ama sakal eskisindende gür çıkar." dedi. Gerçekten de Sokullu'nun dediği oldu ve Venedikliler barış istemek zorunda kaldılar. Daha sonra Osmanlı Donanması Tunus'u İspanyollardan aldı.
Sokullu 1574'te ölen II. Selim'in yerine geçen III. Murat döneminde de sadrazamlığını sürdürdü. Fakat artık eski gücü yoktu çünkü padişah da artık onun karşıtlarıyla işbirliği halindeydi. Sokullu yine de bazı siyasal başarılara imza attı. Fas'ı Portekiz akınlarından kurtardı, Avusturya'nın saray içine dönük oyunlarını etkisiz hale getirdi. Fakat baskılar artık iyice artmıştı, amcasının oğlu Budin Beylerbeyi Mustafa Paşa sudan bir nedenle idam ettirildi. 1579 yılında ise 3. Murat' ın eşi Safiye Sultan tarafından tutulan ve derviş kılığına girmiş bir yeniçeri tarafından hançerlenerek öldürüldü(11 ekim 1579) ve Eyüp'te defnedildi.
Sokullu Mehmet Paşa'nın Diğer Hizmetleri
Sokullu Mehmet Paşa 14 yıl süren sadrazamlığı boyunca usta bir siyasetçi olarak öne çıkmış, birçok askeri ve siyasal başarının elde edilmesinde birinci derecede rol almıştır. 60 yıllık devlet hizmeti sırasında da hiçbir görevinden alınmamış, daima bir üst göreve atanmış olması da ayrı bir özelliğidir. Sokullu bir tanesi İstanbul'da, diğerleri Lüleburgaz, Havsa (Edirne) ve Payas (Hatay)'ta bulunan beş külliyesi, imparatorluğun hemen her yanına yayılmış eserleri vardır.
Don ve İdil ırmakları arasında bir kanal açarak Osmanlı donanmasına Hazar Denizi yolunu açma, Süveyş Kanalı'nı açma, İzmit Körfezi-Sapanca Gölü-Sakarya Nehri üzerinden Karadeniz'e alternatif bir boğaz açma gibi çağının ötesinde projeleri vardı. Don-İdil kanalı için gerekli işgücü seferber edildi, ancak hava şartları nedeniyle çalışmalar sürdürülemedi. Süveyş Kanalı düşüncesiyle ön adım olarak Sudan zaptedildi. Ancak bu proje de sonuca ulaşamadı. Devlet teşkilatı içinde de önemli düzenlemeler yapmıştır.
SOKULLU MEHMET PAŞA
Tanınmış Osmanlı büyük veziridir(1505-1579) Bosna’ nın Vişegrad kazası-nın Sokoloviç köyündendir. Adı Boya idi. Çocukluğunda, bir süre rahip olan dayısının yanında çalıştı. Devrişme memurları tarafından ailesinden alınarak Edirne sarayına getirildi. Müslüman oldu ve Mehmet adını aldı. Burada eğitim ve öğretim gördü. İstanbul’ a getirilerek Enderun’ a alındı. Rikadbar, silahtar ve büyük kapı-cıbaşı oldu. Kanuni Sultan Süleyman, onu yakından tanıdı. Çalışmaları beğenildi. Barbaros Hayrettin Paşanın ölümü üzerine kaptanıderyalığa getirildi (1546). İki yıl kadar bu görevde kaldı. Tersaneyi iyi yönetti. 1549’ da Rumeli beylerbeyliğine atandı. Erdel’e yaptığı seferde 12 kale ele geçirildi ( 1551 ). İran seferine katıldı. Başarı gösterdiği için üçüncü vezir olarak divana girdi. Padişahın en çok güvendiği devlet adamlarından biri oldu. Sokullu, şehzede Beyazit ile selim arasında çıkan çıkan olaylara karıştı. Konya ovasında iki kardeş arasında yapılan savaşı, Selim’in kazanmasında rolü oldu. 1561’de ikinci vezirliğe getirildi. Dört yıl bu görevde kaldı. 1565’te büyükvezir atandı. Avusturya ile yapılan görüşmelerde sonuç alınamayınca, bu devlete savaş açılmasına karar verildi. İhtiyar padişahın bu sefere katılmasını sağladı. Seferi, başından sonuna kadar, padişahın adına o yönetti. Zigetvar kalesinin kuşatılmasında büyük çaba gösterdi. Kalenin alınmasından bir gün önce padişah öldü ( 1566 ). Sokullu, geleneğe uygun olarak padişahın ölümün ordudan sakladı. Şehzade Selim’e mektup göndererek Belgrad’a gelmesini bildirdi. Padişah sağmış gibi divan topladı. Her yana fetihnameler gönderdi; mevlitler okuttu, şenlikler yaptırdı. Zigetvar kalesini camiye çevirtti. Padişahın Cuma namazına çıkacağına ilan etti. Sokullu, padişahın ölümünü, ordunun Belgrad’a dönmesi sırasında, otağın çevresinde Kur’an okutarak açığa vurdu. Büyük üzüntü duyan ve disiplini bozulan askeri, etkili sözlerle yatıştırdı. Belgrad’da bekleyen II. Selim’in cülus bahşişi vermekten kaçınması, genel bir hoşnutsuzluk yarattı Sokullu, çıkan karışıklığı askerin istediğinin yerine getirilmesini sağlayarak bastırdı.
II. Selim, Sokullu’yu büyükvezirlikte bıraktı. Onun değerini ve kendisine duyulan güveni anladı. Devlet işlerini yürütmede Sokullu’ya geniş yetki tanıdı. Büyükvezir, önce Yemen’de ve Basra’da çıkan aayaklanmaları bastırdı. Avusturya ile barış antlaşması imzalandı. Portekizle savaşan Sumatra’daki Açe hükümdarı sultanı Alaeddin’ e, Kurtoğlu Hızır bey komutasındaki donanma ile yardımcı kuvvetler göderdi. Sokullu, Asya’daki Türk devletleriyle ilişki kurmak istedi. Bunun için de Don ve Volga ırmakları arasında bir kanal açmayı düşündü. Bu kanalla Karadeniz ile Hazar gölü arasında bağlantı sağlanacak ve Türk donanması Hazar gölüne kadar gidebilecekti. Böylece Rusya ve İran’a karşı daha güçlü duruma gewlinmiş olunacaktı. Kefe sancakbeyi Kasım Bey, kanalı açmakla görevlendirildi. Buraya asker ve işçi gönderildi. Kazı işlerine başlandı. Fakat Rusaların saldırıları, Kırım hanının gerekli çabayı göstermemesi yüzünden bu iş sonuçlandırılamadı. Sokullu, Kıbrıs’a sefer açılmasını uygun görmedi. Sefer açıldıktan sonra gerekli önlemleri aldı. Osmanlı donanmasının İnebahtı deniz savaşında ( 1571 ) yenilgiye uğraması üzerine, yeni bir donanmanın hazırlanması için büyük çaba gösterdi. Bu savaşın Türkler üzerinde bıraktığı etkiyi anlamak isteyen Venedik elçisine, << Ziyaretinizin amacını anlıyorum. Biz Kıbrıs’ı almakla sizin kolunuzu kestik, siz de donanmamızı yenerek sakalımızı tıraş etmiş oldunuz. Kesilen kolun yerine başkası gelmez, tıraş edilen sakal ise daha gür olarak çıkar >> sözleriyle karşılık verdi. 1574’te Tunus alındı. Böylece Mısır’dan Fas’a kadar bütün Kuzey Afrika’nın fethi tamamlanmış oldu.
Sokullu, III. Murat zamanında da büyük vezirlikte kaldı. İran’a sefer açılmasını önleyemedi. Sefere karar verildi. Bu savaş uzun sürdü. Sokullu, Lehistan krallığına, Erdel prensi Baturi İştevanı kral seçtirdi. Bu devleti türk koruyuculuğu altına aldı. Portekiz’lerin, Fas’ın içişlerine karışmaları üzerine, Cezayir beylerbeyi Ramazan Paşa’yı, Fas sultanının yardımına gönderdi. Ramazan Paşa, Portekiz’leri Vadi’s-Sebil’de yenilgiye uğrattı ( 1578 ). Bundan sonra Fas sultanlığı da Osmanlı koruyuculuğuna girdi.
III. Murat zamanında, Sokullu’ nun devlet yönetiminde eskisi gibi sözü geçmez oldu. Yakınları, görevden uzaklaştırıldı. Bir ikindi divanında, derviş kıyafetinde bir adam tarafından hançerlenerek öldürüldü. İstanbul’da biri Kadırga’da öteki Azapkapısı’nda olmak üzere iki cami yaptırdı. Daha başka hayır eserleri de vardır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|